28 Ağustos 2013 Çarşamba

'PKK şeytandı, AKP yanlış yaptı' söylemi



Ezgi Başaran*


Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal, gelinen noktayı şöyle değerlendirdi: PKK çekilmiyor demek gerçeği hiçbir şekilde yansıtmıyor.

Suriye ile ilgili başından itibaren alınan tutum ahlakiydi. Esad’a karşı durmayacaktık da ne yapacaktık! Denen bu. 

Yalnız ahlakımız şu şekil: Savaşın bir tarafına silah göndermek, silah gönderenlere buyur geç diye kapıları, yolları açmak. Katledilenler silah verdiğimiz tarafın şartlara bağlı olarak tepelemeye çalıştığı Suriye Kürtleri olduğunda ise Afrin, Kobanin, Nusaybin’e insaniyet namına bir koridoru dahi çok görmek. 


Mısır’daki darbeyle ilgili başından itibaren alınan tutum ilkeseldi. Ortada bir darbe vardı, elbette şiddetle kınayacak, elbette tavrımızı ortaya koyacaktık. Ne Arap dünyasından ne de Batı’dan bizim gösterdiğimiz yoğunlukta bir tepki geldi. Olsun varsın. Yalnızdık ama ilkeli ama kıymetli. Denen bu. 

Yalnız ilkemiz şu şekil: Darbeye sessiz kalan Arap dünyasıyla iş tutmaya devam etmek. Suriye’ye müdahale etmeye karar veren Batı’ya ettiğin onca lafı dil altına süpürüp “Abi nerede kaldın ya, köprüde trafik vardı herhal!” diyerek kocaman sarılmak. Ülkemizin dışındaki tüm melanetleri bu ahlaki ve ilkeli duruşumuzla göbeğimize çekerken biraz daha yukarıda, kalp nahiyesindeki Kürt sorunumuzu, bir savaşı bitirmek, bir halka 100 yıllık ipotekle mühürlü haklarını iade etmek gibi bir fırsatımızı ne yapıyoruz... Ona bakmak lazım. 

Şu andaki bileşenleri İmralı, Kandil, Avrupa ve BDP şeklinde özetlenebilecek Kürt siyasi hareketi açık biçimde belirtti: Biz üzerimize düşen görevleri yapıyoruz fakat hükümet Kürtlerin taleplerini hukuki güvence altına almak adına hiçbir şey yapmıyor. 1 Eylül’e kadar net bir takvim belirlensin, 15 Ekim’e kadar da bu takvimde belirtilen yasal adımlar atılsın. Yoksa süreç tehlikeye girer! 

1 Eylül’e yaklaştığımız şu günlerde birtakım gazetelerde çıkan “PKK aslında çekilmedi” yahut “PKK iç savaşa hazırlanıyor” türünden haberler, yorumlar ne manaya geliyor, bakmak lazım. Kabaca PKK’nin çekilmesinin göstermelik olduğu, şehirlerde silahlı güçler oluşturduğu, Suriye kargaşası hallolduktan sonra Türkiye’ye savaş açacağı iddia olunuyor. 

PKK’nin bu sürece yaklaşımını, Ortadoğu’daki dengeleri akla hayale gelmeyecek bir incelikle tartarak bir strateji kurduğunu, uluslararası meşru bir güç haline gelmeye karar verdiğini Nisan 2013’ten itibaren yazdığım birçok yazıda belirtmeye çalıştım. Türkiye, PKK için artık ilgi maddelerinden sadece biri. Türkiye’ye karşı silaha sarılmak gibi bir hamle tüm bu stratejiye aykırı. Örgütün ve Kürt siyasi hareketinin evrilmesini planladıkları yer burası değil. Çözüm sürecine de “Eşeğe bile güvenirim ama devlete güvenmem” dedikleri devlete bir anda güvendiklerinden değil Ortadoğu’daki gelişmeler ışığında şekillenen bu ajandaya binaen girdiler. Dolayısıyla aksini söyleyen yazı ve haberleri tuhaf buluyorum. Çünkü AKP şeytanla işbirliği yapmaya girişti, yanlış yaptı, şeytan hep şeytandır altmetnini barındırıyorlar. Halbuki hiç öyle değil. Bu süreç, kurgusundaki hatalardan ari, doğru bir süreçtir, AKP doğru bir başlangıç yapmıştır. Ve hayır, PKK, Türkiye’de savaşın devam etmesini istemiyor. Bugün ortada bir sıkıntı varsa, ki evet var, bu ima edildiği gibi PKK’nın şeytanlığından kaynaklanmıyor. Taraflar arasında yapılan zımni akde uyulmadığından çıkıyor kıpırdanma. 


* * * 

Dün PKK’nin en yetkili kişilerinden Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal’la görüştüm, şöyle değerlendirdi: “PKK çekilmiyor demek gerçeği hiçbir şekilde yansıtmıyor. Daha üç gün önce iki gerilla grubu Medya Savunma Alanları'na (Kandil) vardı. Yani çekilme devam ediyor, bitmiş değil ama yavaşladı. Bunun açık bir sebebi var: Gerilla çekilme için harekete geçtiği anda havadan ve karadan takip ediliyor. O zaman da kendi güvenliğini ve gizliliğini korumak adına yavaş ilerlemeye başlıyor. Çıkışı vakit alıyor. ‘Şehirde silahlı gerillalar bırakılıyor’ iddiasıyla ilgili HPG’nin böyle bir planı var mı bilmiyorum. Biz birçok kez sürecin iki taraflı olduğunu, karşı taraf adım atmazsa sıkıntı olacağını belirttik. Henüz bir adım göremedik. Şüphesiz HPG de bir halk savunma gücüdür ve Kürtlerin güvenliğini başkalarının merhametine bırakmaz. Sürecin belirtilen tarihlere uygun şekilde ilerlemesini diliyoruz.” Ahlak ve ilke denince bir dünya markası olmadığımız belli ama bu savaşı bitirip bu sorunu çözmek için önümüzdeki son fırsatı kullanacak kadar da aklımız vardır diye düşünmek istiyorum.

* Radikal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder