9 Ekim 2013 Çarşamba

9 Ekim komplosunu yerle bir etmek





Filiz Koçali*



Bizim kuşak, -ki artık 78 kuşağı diye anılıyoruz,- devrimciliğe ilk adım attığımızda teorik eğitime Felsefenin Temel İlkeleri kitabıyla başlardık. Bu kitaptan ilk öğrendiğimiz de “her şey birbirine bağlıdır” tezi olurdu. Şimdi 9 Ekim tarihinin arifesinde yerel seçimler üzerine yazmayı düşündüğümde, 9 Ekim komplosuyla BDP’nin yerel seçimlerle ilgili açıklamasının ne kadar birbirine bağlı olduğunu fark ettim.

Öncelikle BDP’nin yerel seçim sloganına bakalım: Demokratik kurtuluş ve özgür yaşamı inşa hamlesinde demokratik kurtuluş ile öz yönetimlerimizi kuralım.

Bu slogan yerel seçimlerin bir seçimden ve yönetim seçmekten ibaret olmadığını, seçilecek yerel yönetimlerin zorlu bir görev üstleneceklerini işaret ediyor. Hedef belli; demokratik kurtuluş ile öz yönetimler kurulacak.


Nitekim, bunca toz duman arasında, Hükümetin süreci dikkate almadan tek taraflı olarak hazırladığı paket tartışmalarının yapıldığı, KCK’nin sınır dışına çıkmayı durdurduğu bir dönemde, Sayın Öcalan’ın kardeşine yerel seçimlerle ilgili söyledikleri son derece önemli.

Öcalan, “Bu süreç artık halkın da dediği gibi kişiler ve şahsiyetler üzerinden gitmemeli. Bir belediye başkanı ya da bir belediye encümeni tek başına kararlar vermemeli, kararlar toplumsal olarak verilmeli. Altyapısı komünal biçimde örgütlenmeli. Halk belediyeleri denetlemeli. Belediyeler de eş başkanlık sistemi ile yönetilmeli ve şahsiyetler üzerinden değil, halkla birlikte yönetilmelidir” demiş. Bu açıklamada üç vurgu çok önemli. Birincisi; halkın karar alma, yönetme ve denetleme süreçlerine katılımı, ikincisi; altyapının komünal bir biçimde örgütlenmesi, üçüncüsü; eşbaşkanlık sistemi.

BDP’nin yerel seçimlerle yaptığı açıklama tam da Sayın Öcalan’ın yaptığı üç vurguyu da içeriyor.

Eşbaşkanlık sisteminden başlayalım: Belli sayıda il ve ilçeyi sadece kadın adaylara bırakmak, cinsiyet kotasının hayat bulması için son derece önemli bir tedbir. Diğer yerlerde de kadınların aday olacağını ve seçileceğini varsaydığımız için, bu tedbir yüzde 40’lık cinsiyet kotasının gerçekleşebilmesini kolaylaştıracak.

BDP açıklamasında, “Dünya görüşümüzün ve paradigmamızın özünü yerel demokrasi oluşturuyor. Yerelin demokratik irade olmasını sağlatmaya çalışan partimiz için bu seçimlerin anlamı genel seçimlerden biraz daha farklıdır. Demokratik özerk yönetimlere geçiş ve bu statünün yaşama yedirilmesi daha çok yerel yönetimler çalışmasıyla olmaktadır. (...) Halkın demokratik siyasal bir hak olarak yaşamını etkileyen her konuda söz sahibi olması; ahlaki ve politik toplum modelimizi gerçekleştirmenin gereğidir” diyor.

Açıklamada şahıslar değil, kriterler vurgulanmış ve adayların kadın kurtuluş ideolojisini benimsemesinden, meclislerle uyumlu çalışmasına, değerlere bağlılığından halkın öz karar mekanizmalarını ve kararlarını kabul etmesine, çalışmaları aleni ve şeffaf yürütmesine ve düzenli olarak halka rapor sunmasına kadar demokratik siyasete dair pek çok kriter yer almış.

BDP’nin açıklamasında Ortadoğu değerlendirmesi ve Rojava Devrimi ise geniş bir yer tutuyor. Sayın Öcalan’ın 9 Ekim’de Suriye’den çıkarılmasıyla Ortadoğu’nun kan gölüne dönmesi arasında direkt bir bağ var. Demokratik bir Ortadoğu’nun garantisi ise Rojava Devrimi’nin kazanımlarının korunması ve BDP’nin yerel seçimlerdeki başarısıdır.

BDP’nin yerel yönetimlerdeki başarısı sadece demokratik çözüm sürecinin garantisi olmakla kalmayacak, Ortadoğu’nun bütününü de etkileyecektir.

Sayın Öcalan, demokratik çözüm sürecinin neredeyse kilitlendiği bir aşamada bile bizlere esas işimizi hatırlatıyor. Diplomasi, diyalog, müzakere adına ne derseniz deyin, esas olarak belli sayıda insanın yapacağı, yürüteceği bir durumdur. Geri kalanların yapacağı şey ise, kendi işini en iyi biçimde yaparak gelişmelere güç vermektir.

İşte şimdi bize düşen, hem yerel seçimlere örgütlenerek hazırlanmak, tek bir oyun bile kıymetini bilerek, mümkün olan en yüksek oyu almamızın koşullarını yaratmak, hem de öz yönetimlerimizi kurabileceğimiz adayları açığa çıkarmak ve onların seçilmesini sağlamaktır.

9 Ekim komplosunu protesto etmek için sokaklara çıkmak ne kadar önemliyse, o komployu boşa çıkarmak, yerle bir etmek için yerel seçimlere bu perspektifle hazırlanmak da o kadar önemlidir. 9 Ekim komplosunu yerle bir etmek için görev başına!


* Özgür Gündem

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder